Kadınların sosyo-ekonomik yaşamda daha fazla varlık göstermesi, sadece bir insan hakları meselesi değil, toplumsal bir gelişim fırsatıdır. Kadınların işgücüne katılımı, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama ve yerel kalkınmayı destekleme açısından büyük önem taşır. Ancak kadınların iş gücünde yer alma oranı hala düşüktür; bu durum, genellikle ev ve çocuk bakımı gibi sorumlulukların ağırlıklı olarak kadınlara yüklenmesinden ve düşük ücretli işlerde istihdam edilmelerinden kaynaklanmaktadır. Bu noktada, kadın kooperatifleri kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarında ve toplumsal eşitlik yolunda önemli bir rol oynamaktadır.
Kadın kooperatifleri, kadınların yalnızca ekonomik bir kazanç sağlamasını değil, aynı zamanda sosyal sermayelerinin de güçlenmesini sağlar. Kadınların girişimcilik becerilerini artıran bu yapılanmalar, kadınlara kendi üretimlerini ekonomiye kazandırma ve kendi yaşamlarını iyileştirme fırsatı sunar. Örneğin, Bolu SS Demirciler Gelincik Kadın Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, bir hemşirenin liderliğinde 44 kadın üyenin katılımıyla kurulan bir modeldir. Bu kooperatif, kadınların tarımsal üretim becerilerini geliştirmesi, ürünlerini pazarlaması ve gelir elde etmesi için bir altyapı sunarak kadınların kırsal ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmasını sağlamaktadır. Kooperatif bünyesinde verilen eğitimlerle kadınlar girişimcilik, kooperatifçilik ve seracılık gibi konularda bilgi ve beceriler kazanmakta, böylece kırsal alanda ekonomik bağımsızlık elde etmeleri sağlanmaktadır.
Kadın kooperatiflerinin en önemli katkılarından biri, yerel kalkınmaya sağladığı destektir. Özellikle kırsal alanlarda faaliyet gösteren kooperatifler, doğal ve yöresel ürünlerin üretimini teşvik ederek yerel ekonomiyi canlandırır. Kadınların bilgi ve yeteneklerini değerlendiren bu yapıların sosyal etkileri de büyüktür; kadınların kooperatiflere katılarak ekonomik olarak güçlenmeleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini azaltmaya katkı sağlar. Kadınların sosyal yaşamda daha fazla var olmaları, özgüvenlerini artırarak onların daha aktif birer toplum bireyi olmalarını teşvik eder.
Kadın kooperatiflerinin toplum üzerindeki olumlu etkilerini artırmak için devlet desteği de oldukça önemlidir. Kooperatiflerin desteklenmesi amacıyla verilen hibeler, kadınların üretim süreçlerine daha fazla katılmasını sağlar ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunur. Türkiye’de bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığı ile Doğu Marmara Kalkınma Ajansı gibi kurumlar tarafından verilen destekler, kadın kooperatiflerinin başarılı projeler yürütmesine katkı sunmaktadır. Kooperatiflerin kadınların ekonomik hayata katılımını desteklemesi, kırsaldan kente göçü azaltmakta ve kırsal ekonomiyi canlı tutmaktadır.
Sonuç olarak, kadın kooperatifleri, kadınların ekonomik özgürlüğünü kazanmaları ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin azaltılması için önemli bir modeldir. Kadınların güçlenmesi, topluma sosyal ve ekonomik açıdan büyük katkılar sunarken, yerel kalkınmayı da destekler. Kadınların ekonomik hayatta daha güçlü bir rol oynamasını teşvik eden politikaların artması, toplumun tüm bireyleri için daha eşit ve sürdürülebilir bir gelecek yaratmaya yardımcı olacaktır.
